Ramazan Bayramı Özel 8 Gece 9 Gün Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Turu Kod: HNH1323

1.GÜN GECE YOLCULUĞU

2. GÜN :ÇANKIRI-KASTAMONU-HÜKÜMET KONAĞI-KASTAMONU KALESİ-ŞERİFE BACI ANITI-SAAT KULESİ-NASRULLAH CAMİ-SİNOP KALESİ-SİNOP CEZAEVİ-AKLİMAN-AYHAN KOTRA-HAMSİLOS KOYU-SAMSUN-ONUR ANITI-GAZİ MÜZESİ-BANDIRMA VAPURU

Siz değerli misafirlerimizle buluşmamızın ardından ilk olarak Çankırı – Kastamonu arasında bulunan Ilgaz Dağı tünelinden geçerek  evliyalar şehri olarak da bilinen Kastamonu'ya varıyoruz. Kastamonu'da serpme kahvaltımızı alıyoruz. Kastamonu denizden 744 km yükseklikte Karaçomak Deresi vadisinde kurulu bir şehirdir. Antik çağ ve Türk - İslam dönemine ait birçok tarihi eser mevcuttur. Kastamonu şehir turumuza Kurtuluş savaşında İnebolu'dan Kastamonu'ya cephane taşıyan kahraman Türk kadınını temsil eden Şerife Bacı anıtı ile başlıyoruz. Ardından 131 yıllık tarihi ile İstanbul’dan dönemin padişahı II. Abdülhamit tarafından sürgün olarak Kastamonu’ya gönderilen Saat kulesi'ni görüp Kastamonu'nun en büyük ve en eski camiisi olan Nasrullah Camii gezimizi yaptıktan sonra Kastamonu Kalesini panaromik görüyoruz. Cumhuriyet Dönemi'nin en önemli mimarlarından Vedat Tek tarafından inşaa edilen hükümet konağını fotoğraflayıp Kastamonu ' ya veda ederek Sinop ' a doğru hareket ediyoruz. Sinop Türkiye'nin en kuzey noktasında olup doğal güzelliğini koruyan tarihi bir liman kenttir. Sinop gezimize Sinop Cezaevi ile başlıyoruz. Üç tarafı denizlerle çevrili bu kale yıllarca cezaevi olarak kullanılıp günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Dizilere, şarkılara ve şiirlere konu olan bu tarihi cezaevi sonrasında UNESCO'nun Dünya Miraslar Listesine giren Sinop Kalesi'ni fotoğraflıyoruz. Bu güzel seyrin ardından, Sinop`un simgesi haline gelmiş yarım asırlık ağaçla Sanatın buluştuğu adres olan Ayhan Kotra’yı ziyaret ediyoruz. Meşhur Sinop mantısı ile öğle yemeğimizi(extra) aldıktan sonra ülkemizin Cennet köşelerinden biri olan ve buzul aşınması sonucu oluşmuş ve Dünya'nın kendiliğinden oluşan tek koy özelliğini taşıyan Hamsilos Koyu ve Akliman'a gidiyoruz. Burada vereceğimiz fotoğraf molasının ardından Gerze ve Bafra ilçelerini panoramik görüp Cumhuriyet'imizin en önemli mihenk taşlarından biri olan Kızılırmak ve Yeşilırmak’ın denize döküldüğü bölgede yer alan Samsun'a varıyoruz. İlk olarak Mustafa Kemal ATATÜRK'ün milli mücadeleyi başlatmak için 19 Mayıs 1919 'da 18 arkadaşıyla birlikte Samsun'a geldikleri vapur olan Bandırma Vapuru'nu ziyaret ediyoruz. Samsun Belediye Park'ında Samsun'un simgesi haline gelmiş, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün şehre ilk çıktığı noktaya dikilen Avusturalyalı Heykeltraş Heinrich Krippel tarafından yapılan Atatürk Onur Anıtı'nı ziyaret ediyoruz. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Samsun'a geldiğinde kaldığı otel olan Mantıka Palace(Gazi Müzesi)'ı ziyaret edip konaklama ve akşam yemeği için otelimize hareket ediyoruz.

3.GÜN : TERME AMAZON ANITI – ORDU - BOZTEPE – GİRESUN – TRABZON – AYASOFYA -ATATÜRK KÖŞKÜ - TELKARİ GÜMÜŞ ATÖLYESİ - ZİGANA GEÇİDİ - GÜMÜŞHANE KARACA MAĞARASI - LİMNİ GÖLÜ TABİAT PARKI

Sabah otelimizde alınan kahvaltı sonrasında Günün ilk durağı Şehrin İncisi,  485 Metre yükseklikteki Boztepe’ye çıkıp şehrin manzarası eşliğinde kahvelerimizi yudumluyoruz. Kahve molamızın ardından Giresun’a doğru yola çıkıyoruz Panoramik olarak Giresun Kalesini görerek Görele Kemençe Müzesine gidiyoruz. Kemençe Müzesinde kemençe hakkında bilgiler alıp gezimizi tamamladıktan sonra öğle yemeği molamızı Trabzon'da alıyoruz. Ardından Trabzon’daki gezimize ilk olarak Kommenos Ailesi tarafından inşaa edilen ve günümüzde camii olarak kullanılan Ayasofya Kilisesi ile başlıyoruz. Sonrasında Rum Ermeni taş işçiliğinin en güzel örneğini görebileceğimiz Soğuk Su mevkiindeki Atatürk Köşkü’nü ziyaret ediyoruz. Ziyaretlerimizin sonunda Trabzon’un ünlü  telkâri sanatını görebileceğimiz yöreye özgü takı ve ev ürünlerini en çarpıcı dizaynı ve tasarımıyla sunan Saray Gümüş Atölyesinde alışveriş molası veriyoruz. Ardından Dünyanın ikinci zengin mağarası olan Karaca Mağarasını geziyoruz. Oluşum itibarıyle Damlataş olan bu mağarayı gezerken büyüleneceksiniz. Doğal oluşumların bu kadar bir arada olduğu yüksek oksijen barındıran bu mağarada büyülenmiş vaziyette ayrılacaksınız. Gümüşhane'nin yöresel lezzetlerinden birisi olan pestil ve köme alışverişimizi yapıyoruz. Eski zamanlarda sadece yaz aylarında üretilip, bütün bir kış tüketilen pestil ve Köme, günümüzde yılın 12 ayı modern tesislerde üretimi geleneksel yapısını bozmayacak şekilde yapılmaktadır. Alışverişimizi tamamladıktan sonra  konaklama ve akşam yemeği için otelimize hareket ediyoruz.

4.GÜN : HAMSİKÖY-SÜMELA MANASTIRI-MEMİŞAĞA KONAĞI-RİZE-SÜRMENE BIÇAK SARAYI- OF-ÇAYKARA-UZUNGÖL-KARASTER YAYLASI - RİZE- RİZE BEZİ DOKUMA ATÖLYESİ- AYDER

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından yolumuz üzerindeki Hamsiköy sütlacını (ekstra)  tadıp panoramik olarak Hamsiköy’ü fotoğraflayıp Maçka ilçesinde bulunan Sümela Manastırını ziyaret ediyoruz. Manastır Sümela Manastırı fotoğraf molamızın ardından (Sümela Manastırı  22.09.2015 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tadilata alındığından dolayı ziyarete kapalıdır. Turumuz esnasında panoramik olarak görülecektir. ) Sürmene ilçesinde bulunan 1800’lü yıllarda yapılmış olan kale ev görünümüyle ve tarihi dokusu bozulmamış Memişağa Konağını gezip bahçesinde çay tarlasında fotoğraflar çekiyoruz. Dileyen misafirlerimiz burada yöreye özgü bal alışverişi yapabilirler.  Sonrasında . Karadeniz’in önemli Çay Fabrikalarından olan Vatan Çay fabrikasını ziyaret ediyoruz.  Burada çayın kalite ve tat olarak en üst noktası olan Vatan Çay  tarafından yapılan tesiste çay fabrikasın da çay ile ilgili tüm bilgiyi de görerek alabilirsiniz. Ardından yol güzergâhımız üzerinde Sürmene’de bulunan Kumbasar Bıçak Sarayında Mehmet Kumbasar tarafından yapılan el yapımı bıçakları gördükten sonra Of –Çaykara –Taşkıran güzergâhından Uzungöl’e ulaşıyoruz. Uzungöl'de yolun her iki tarafını kaplayan yeşile doyacağınız asma köprüleri sakin akan gölün verdiği huzur ile  yürüyüş yapabilir yöresel lezzetleri tadabilirsiniz. Dileyen misafirlerimiz burada Lustra ve Karaster turuna katılabilirler. Uzungöl gezisinin ardından sonra Rize’ye doğru yola çıkıyoruz. Rize bezleri yapımını canlı olarak göreceğimiz ve alışveriş yapabileceğimiz  Tekpa Rize Bezi atölyesine gidiyoruz. Rize bezinin en büyük özelliği vücutta ki teri çekip vücudun serin olmasını ve nemsiz kalmasını sağlamasıdır. Rize bezi alışverişimizin ardından otelimize geçiyoruz.

Ekstra Lustra ve Karester Yayla Turu (40,00 TL); Minibüslerimiz ile 2400 metre yüksekliğe tırmanmaya başlıyoruz. Yol boyunca seyir teraslarında durarak fotoğraf molası veriyor Yayla Evlerinden bir tanesine konuk oluyor çaylarımızı içiyoruz. Rengârenk çiçeklerin arasında yapacağımız yürüyüş sonrasında Uzungöl’e geri dönüyoruz.

5.GÜN :AYDER- FIRTINA VADİSİ-ZİLKALE-PALOVİT ŞELALESİ-AYDER YAYLASI-GELİNTÜLÜ ŞELALESİ-HORON DÜZÜ-HOPA -BATUM-GONİO KALESİ-AVRUPA MEYDANI-MEDEA HEYKELİ-PİAZZA MEYDANI-ASTRONOMİK SAAT-ALFABE KULESİ-ORTA CAMİ-ALİ VE NİNO HEYKELİ-SAAT KULESİ-VAFTİZ HEYKELİ-TERS EV-BATUM BULVARI-TİYATRO MEYDANI-DÖNME DOLAP

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından yaylaların sultanı Ayder Yaylası’na hareket ediyoruz. 2010 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali'nde ülkemize “Altın Ayı” ödülünü getirmeyi başaran “Bal” filminin çekimlerinin gerçekleştiği 1350 metre yükseklikte bulunan zengin bitki örtüsü ve kaplıca suları ile ünlü Ayder Yaylası'na gelmeden önce, tarihi köprülerin birinde fotoğraf molası veriyoruz. Ayder Yaylası'nda Gelin Tülü Şelalesi, Horon Düzü gezilerimizi tamamlayıp, yaylada serbest  zaman veriyoruz. Keyifli bir yürüyüş yapabilir ve yöre insanlarıyla sıcak bir sohbet edebilirsiniz. Sonrasında  Ayder Yaylasında bulunan Karadeniz insanın kıvrak zekasının ürünlerini görebileceğimiz Mucitin Yeri'ni görüyoruz. Ayder gezilerimiz ardından sizler için 2 ekstra tur alternatifimiz bulunmaktadır. (Turlarımıza katılmayacak olan misafirlerimiz için Çamlıhemşin'de serbest zaman verilecektir). Proğramlarımız sonrasında öğlen yemeği için Fırtına vadisine’de alıp Hopa’ya doğru yola çıkıyoruz. Ülkemizi Gürcistan'a bağlayan sınır kapısından Çoruh Nehri'nin Karadeniz'e dökülen yerine konumlandırılmış Batum'a giriş yapıyoruz. Sınırdan geçiş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Batum’da ilk olarak küçük bir sahil kasabasında olan Gonio kalesini panoramik görüyoruz. Burada Ahalsopeli ve Adlia’yı birbirine bağlayan taş köprüyü Gonio Köprüsü’nün altından Çoruh Nehri’ni seyredip, Avrupa Meydan’ında göğe yükselen Kafkasların mitolojik yüzünü gösteren Medea Heykeli’nin hikâyesini dinleyip, sonrasında Piazza Meydanı’na geçiyoruz. Batum’un en güzel yerlerinden biri olan meydan Avrupa şehirlerinin meydanlarını anımsatıyor. Havayı saran taze kahve kokusu ile hoş bir atmosfer sunan meydanda bilgiler aldıktan sonra Ortodoks mezhebine ait st. Nicholas Kilisesini geziyoruz. Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşaa edilmiş kilise aktif olarak kullanılmaktadır. Tiyatro Meydanı’nda, Altın renkli Poseidon Heykeli’ni görüp fotoğraf molası veriyoruz. Tiyatro Binasını, Meryem Ana Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Dünyadaki 14 yazı sisteminden biri olan Gürcü Alfabesini görebileceğimiz Alfabe Kulesi ve aşkları filmlere ve kitaplara konu olan Ali ve Nino Heykeli’ni görüp alışveriş için serbest zaman veriyoruz Serbest zamanın ardından konaklama için otelimize geçiyoruz.
 

1-) Alternatif: Zilkale ve Palovit Şelalesi Gezisi; Eski Ticaret Yolunu korumak için Çat Vadisine kurulmuş olan Zil kale ve Ortan Köyü gezisi kişi başı 45 TL (Ekstra) Çamlıhemşin’den bizleri alan minibüslerle “Sevdaluk” dizisinin çekimlerinin de yapıldığı Şen yuva köyünü görerek, tarihi Hemşin konaklarını fotoğraflayabileceğiniz Ortan köyüne gidiyoruz. Burada vereceğimiz kısa mola sonrasında fırtına vadisi üzerinde yükselen ŞAMATA TUR farkıyla Zil Kale’ye geçiyoruz. Tıpkı bir kartal yuvasını andıran kale fethedilmesi zor bir bölgede inşa edilmiştir.

2-) Alternatif: Fırtına Deresinde Rafting; yaklaşık 1,5 saat süren Uzman eğitmenlerin vermiş olduğu bilgiler ışığında hafif bir parkurda Rafting kişi başı 75 TL’dir. (Ekstra)

3-) Alternatif:  Karadeniz’in yükselen trendi ZİPLİNE;  Fırtına  deresi üzerinde yaklaşık 10 metre yükseklikte 350 metre uzunluğunda  bağlanan çelik halatlar ile ip aktivitesi yapılabiliyor.(GİDİŞ BEDAVA DÖNÜŞ 20 TL :)

6.GÜN : HOPA-BORÇKA-KARAGÖL-ARTVİN-DERİNER BARAJI-LAŞET VADİSİ-ÇAMLIBEL GEÇİDİ- ARDAHAN –ÇILDIR GÖLÜ

Değerli misafirlerimiz; sabah otelimizde aldığımız kahvaltının ardından otelimizden çıkıyor ve Borçka’ya hareket ediyoruz. Borçka’da dileyen misafirlerimiz ile Karagöl turumuzu yapıyoruz (ekstra). Karagöl turumuz ardından Çoruh Nehri üzerinde yapımına 1988 yılında başlanan, 249 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise 6' ıncı yüksek gövdeli barajı olan Deriner Barajı’nı Fatih Seyir Terası’ndan görüp bir kartal yuvasını andıran Artvin’i ve Ata Tepe’de Kahvecioğlu Vakfı'nca yaptırılan 22 metre yüksekliğindeki Türkiye'nin en büyük Atatürk Heykeli’ni panoramik olarak görüp Laşet Vadisi boyunca yapacağımız yolculuk ile Artvin ile Ardahanı birbirinden ayıran Anadolu’nun en yüksek geçidi olan Çamlıbel Geçidi (2640 metre) geçip Ardahanı ve Çıldır gölünü görüp  Karstaki otelimize geçiyoruz.

Alternatif Karagöl Turu: (50tl) Artvin ili Borçka ilçesi Klaskur(Aralık) köyü yakınlarında 18. yy da derenin önünün kapanması sonucu oluşmuş gizli bir cennet. Dağları birbirinden büyük ustalıkla ayıran vadiler arasında yaklaşık 1 saatlik yolculuğun ardından Muhteşem doğası ve bitki örtüsüyle Karagöl'de zamanın durmasını isteyeceğiniz anlar yaşayacaksınız.

Kafkas Gecesi : (Extra 45 TL) Kafkas Dans Showları, ve asırlık aşık atışmalarına şahit olacağınız Kafkas gecesine gidiyoruz.. 

7. GÜN:KARS - ANİ HARABELERİ - ARPAÇAY - SARIKAMIŞ – ERZURUM - ÜÇ KÜMBETLER-ULU CAMİ - ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE

Değerli misafirlerimiz; sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Kars’ı gezmeye başlıyoruz. Ülkemizin en doğusunda olmasına rağmen, Kafkasya’nın en batısında olan  yani hem doğulu hem batılı özellikleriyle çevresindeki Erzurum, Ağrı, Iğdır gibi illerden kültürel anlamda çok farklı bir şehirdir Kars. 1877 yılından sonraki yaklaşık 40 yıl boyunca Rus işgalindeyken yeniden kurulan şehir, Baltık mimarisinin ülkemizde en iyi izlenebileceği merkezdir. Birbirini 90 derecelik açıyla kesen sokaklar, cepheleri süslü, kesme taş binalar ve daha niceleri. Kars’ı çok seveceksiniz, biz bundan eminiz! 12 Havariler Kilisesini, Taş Köprü ve Namık Kemal´in Evini görüyor, Kars Kalesi’ni panoramik olarak görüp fotoğraflıyoruz. Ardından Arpaçay’ın kenarında kurulmuş Ani Harabeleri ’ne gidiyoruz. Ortaçağın en büyük ve en zengin kentlerinden biri olan Ani’de kendinizi o çağa en yakın hissedeceğiniz yerde olacaksınız ve göreceğimiz anıtsal yapılardan bunu hemen anlayacaksınız. Ermeni kültürünün en önemli yapıtları arasında yer alan Katedral, Surp Kirkor, Surp Pirgiç (Keveli Kilise), Selçuklu eserlerinden Menücehr Cami, Ebul Muhammeran Cami’ni geziyoruz. Buradaki gezimizin ardından 1.dünya savaşında Ruslardan kaybettiğimiz toprakları geri alabilmek için  başlatılan, sonunda bir drama dönüşen büyük harekâtın yapıldığı Sarıkamış’a ulaşıyoruz. Şehitler Anıtı’nda vereceğimiz molanın İlhanlı döneminde yapılmış Çoban Dede Köprüsü’ nü görüp fotoğrafladıktan sonra Pasinler – Horasan üzerinden Erzurum’a ulaşıyoruz. Öğle yemeğimizi meşhur Cağ Kebabı yiyerek değerlendirdikten sonra Erzurum’ u gezmeye 1991 yılında Turizm Bakanlığı tarafından onarımdan geçirilen ve halen müze olarak kullanılmakta olan Yakutiye Medresesi ile başlıyoruz. Erzurum’ daki ilk Osmanlı Camisi olan ve dönemin mimarbaşı olan Mimar Sinan’ a Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan ve bugün kendi adıyla anılan camiyi panaromik gördükten sonra Oltucular Çarşısı olarak da bilinen Rüstem Paşa Kervansarayı’nda (Taşhan) serbest zaman veriyoruz. Vereceğimiz serbest zamanda Oltu Taşı çarşılarında gezebilir alışveriş yapabilirsiniz. Ardından Erzurum’ un sembolü olan Çifte Minareli Medrese’ yi ve Ulu Cami’ yi gezip Erzurum Evleri arasında yapacağımız keyifli yürüyüş sonrasında Sultan Melik Mahallesi’nde bulunan ve Anadolu’daki mezar anıtların en güzel örneklerinden biri olan Üç Kümbetler’i ziyaret ediyoruz. Gezilerimiz sonrası konaklamamız ve akşam yemeğimiz otelimizde.

8.GÜN: TERCAN – ERZİNCAN-BAKIRCILAR ÇARŞISI-ERZİNCAN-SİVAS-GÖK MEDRESE-ULU CAMİ-ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE-SİVAS KONGRE BİNASI

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Aşkale üzerinden Erzincan’ın Tercan ilçesine ulaşıyoruz. Saltuk Oğulları Hükümdarı II. İzzettin Saltuk'un kızı Mama Hatun’un kendine has mimarisiyle dikkat çeken, Cemal Süreyya’nın Tercan şiirinde de söz konusu ettiği türbesini ve kervansarayı görüp Erzincan’ a gitmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Erzincan Bakırcılar Çarşısı’nda serbest zaman veriyoruz. Ardından Sivas’a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Sivas’taki ilk gezi noktamız 1271 yılında Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından Mimar Kaluytan 'a yaptırılan Gök Medrese olacak. Eğri minaresiyle görenleri hayrete düşüren ve hala bu minarenin kullanıldığı Anadolu’nun en eski camilerinden Ulu Camii ise diğer göreceğimiz yapılar arasındadır. Sonrasında gerçekleştireceğimiz Kale Camii, Buruciye ve Çifte Minareli Medreseler gezilerimizi takiben Sivas Kongre Binası’nı dışardan görüp fotoğrafladıktan sonra unutamayacağınız bir lezzet bizleri bekliyor olacak. “Çerkez in Kahvesi” isimli ülke çapında nam yapmış “odun ateşinde telvesi üstünde muhteşem Türk kahvesinin tadına bakıyoruz. Kahve molamızın ardından Tokat’a doğru yola çıkıyoruz akşam yemeğimiz ve konaklama otelimizde.İstanbul’dan dönemin padişahı II. Abdülhamit tarafından sürgün olarak Kastamonu’ya gönderilen Saat Kulesi’ni görüp Kastamonu'nun en büyük ve en eski camisi olan Nasrullah Cami gezimizi yaptıktan sonra Kastamonu Kalesini panaromik görüyoruz. Cumhuriyet Döneminin en önemli mimarlarından

9. GÜN TOKAT-TOKAT ARKEOLOJİ MÜZESİ-TAŞHAN-ATATÜRK EVİ-MEVLEVİHANE-ÜÇGEN KAHVEHANE-LATİFOĞLU KONAĞI-GAZİOSMANPAŞA EVİ-AMASYA-MUMYA MÜZESİ-BEYAZIT KÜLLİYESİ-ŞEHZADELER PARKI-SAAT KULESİ-HAZERANLAR KONAĞI-YEŞİLIRMAK-FERHAT İLE ŞİRİN-ÇORUM – ANKARA – İSTANBUL

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Tokat’ı gezmeye başlıyoruz. Anadolu’ da Taş Baskı Yazmacılık denildiğinde akla ilk gelen şehir olan Tokat’ ta ilk durak noktamız Tokat Kalesi eteklerinde bulunan Tokat Arkeoloji Müzesi oluyor. Anadolu tarihinde yer alan çok önemli eserlerin sergilendiği Arkeoloji müzesinde kronolojik sıralamaya uygun yapılmış düzenlemesiyle modern müzecilik anlayışının esintilerini göreceksiniz. Etnografik eserlerin de sergilendiği müze gezimiz sonrasında Yazmacılar Çarşısı olarak da bilinen Taşhan’a ulaşıyoruz. Verilen serbest zaman içerisinde dileyen misafirlerimiz Taşhan’da alışveriş yapabilir dileyen misafirlerimiz de avlusundaki oturma alanında çay, kahve içebilirler. Taşhan’da verilen serbest zaman sonrasında Tokat Mevlevihanesine gidiyoruz. Mevlevilik hakkında rehberimizin anlatımlarını dinliyor ve Mevlevihaneyi geziyoruz. Sonrasında hemen yakınlarında bulunan Tarihi Saat Kulesine geçerek fotoğraflarımızı çekiyoruz. Burada Atatürk’ün balkonundan halka seslendiği tarihi üçgen kahvehanede konuklarımıza çaylarımızı içiyoruz. Latif oğlu Konağını Atatürk evini ve Gazi Paşa Osman evini ziyaret edip Ardından Osmanlılar döneminde şehzadeler şehri olarak bilinen Amasya’ya hareket ediyoruz. Şirine olan aşkı uğruna Ferhat’ın deldiği dağ olarak bilinen Ferhat su kanalını görüp hikayelerini tekrar dinleyip fotoğraf molası veriyoruz. Ardından  Amasya ve çevresinde bulunan yirmi bini aşkın eserin sergilendiği Amasya Arkeoloji Etnoğrafya ve Mumya  Müzesi ile başlıyoruz. Müzede Hititlerden Romalılara, Selçukludan, Osmanlıya kadar birçok medeniyete ait eser sergilenmektedir. Müze gezimizin ardından Amasya’nın yöresel menülerinden oluşan öğle yemeğimizi alıyoruz. Bayezid Külliyesi, Yalı Boyu evleri , Şehzadeler Parkı, Saat Kulesi, Hazeranlar Konağı gezileri sonrasında Yeşilırmak Vadisi kıyısında yer alan görüntüsüyle ve hikâyesi ile büyüleyen Kral Kaya Mezarlarının panoramik görüp fotoğraflayıp  Amasya’dan ayrılıyoruz. Çorumda vereceğimiz leblebi alışverişi molasının ardından sırasıyla Ankara ve İstanbul’dan turumuza katılan misafirlerimizle Karadeniz turumuzu noktalayıp başka bir Şehrikeyif.com organizasyonunda buluşmak üzere siz değerli konuklarımızla vedalaşıyoruz.